top of page
  • Yazarın fotoğrafıankaradiksiyon.com

İnsan Sesinin Özellikleri

Güncelleme tarihi: 8 Eki 2021

 


Ses, kulağın iletmesiyle beyni uyarıcı etkiyi sağlayan fiziksel bir olaydır. Sesin var olabilmesi için bu etkiyi yaratan bir kaynak, uyarıcı etkinin kulağa kadar gelmesini sağlayan ortam ve ayrıca bu etkiyi saptayacak kulak ve beynin bulunması gerekir. Bunlardan birinin yokluğu durumunda ses de yoktur. Ses, ancak bu üç öge sayesinde var olabilir.


Bütün varlıkların kendisine göre ses çıkaran organları vardır. Bunlarla heyecanlarını, eş isteklerini veya tehlikede olduklarını belirtirler. Ses yapıcı organlar, karıncaların ayaklarında, çekirge ve tahtakurusu gibi haşerelerin de özel ses çıkıntılarındadır. Bazı böcekler ise kanatlarıyla ses çıkarırlar. Memelilerde ses çıkarma organları daha gelişmiş; insanda ise en

üstün şeklini bulmuştur.


Frekansı yaklaşık 440 olan doğum sırasındaki ağlama, insanın ürettiği ilk ses olarak kabul edilir. İlk aylarda 294-587 Hertz yüksekliğine sahip olan ses, giderek genişler. Bebeklerde çığlık sesinin 2637 Hertz'e kadar çıkabildiği gözlemlenmiştir.

 


Diksiyon'da konuşma ve hitabet söz konusu olduğunda; geliştirilmesi gereken bir takım organlarımız bulunmaktadır.


Bunlar;


Diyafram: Göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran venter ve kaslardan yapılı, kubbe biçiminde kastır. Nefes alırken alçalarak, göğüs boşluğuna hava dolmasını sağlar. Nefes verirken ve şarkı söylerken, ihtiyaca göre; ağır ağır veya çabuk şekilde eski haline gelerek havayı dışarı atar. Gerekli egzersizlerle diyaframın bu çabası düzenlenebilir.


Korku, sevinç, ağlamak, gülmek, esnemek gibi duygu ve açıklamaları diyaframın gerilme, kasılma ve titremesi sayesinde yaparız. Çıkış merkezi diyaframda olan tüm duygular bulaşıcıdır ve karşımızdakine de geçer.


Diksiyon egzersizleri sayesinde; diyafram bölümü gelişerek hem nefes, hem de duyguların karşı tarafa aktarımı zenginleştirilir.


Akciğerler:

Sünger görünüşlü bir dokudan yapılmış, piramit şeklinde bir organdır. Göğüs boşluğuna sağlı ve sollu olmak üzere iki ayrı parça halinde yerleşmiştir. Soldaki kısım, kalbe de yer bırakmak zorunda olduğu için sağ kısma göre daha küçüktür. Sol bölüm iki, sağ bölüm ise horizontal ve oblik olmak üzere üç parçaya ayrılmıştır. Vücuda gerekli oksijeni sağlayan bu organ, oksijeni az, kullanılmış havayı düzenli bir şekilde hançereye yollayarak ses çıkarmamızı sağlar. Doğru nefes egzersizleriyle geliştirilen akciğerler, diksiyon tekniklerinde en değerli yardımcılar arasındadır.


Akciğerler nefes alırken genişler, verirken daralır. Yüksekliği ortalama 25 santimetredir. Olgun bir erkekte 1300 gram ağırlığındadır. Kadınlarda, boyut daha küçük olmasına karşın; ağırlık 1000 gram civarındadır. Normal nefeste 500 santimetreküp, derin nefeste 1500 santimetreküp hava alır. İki akciğer toplamında yaklaşık 2500 santimetreküp yedek hava bulunur.


Nefes Borusu

Trakea adı da verilen nefes borusu, dikey doğrultuda yer alan 12 santimetre uzunluğunda bir boru olup, üstte gırtlakta başlayarak; altta büyük bronşlarda devam eder. Çağı yaklaşık iki santimetredir. Kendi aralarında elastik ve bağ dokusu ile bağlı bulunan tamamlanmış 15-20 kıkırdaksı halkadan oluşur. Nefes borusunun iç yüzü, kirpiksi silindirik epitelle kaplı bir mukozadan meydana gelir. Bununla ilişkili olarak; mukozayı örten mukusun üretiyimiyle görevli küçük bezler bulunur.



 

Parmak iziniz gibi...
Sesiniz de size özeldir.
Konuşurken, şarkı söylerken çıkardığınız frekansın bir benzeri yoktur.
Eşsizdir!
 

Sesim Daha Kalın Çıkar mı?


Diksiyon Teknikleri çalışmasında en çok gelen sorular arasındadır. Burada katılımcının, kendi sesinin temel özelliklerinin farkında olması, öz ses dediğimiz temel ve benzersiz tonun zenginleştirilerek kullanılabileceğini idrak etmesi gerekir. Her ses, özünde orijinal ve özeldir.


Sesin kalın veya ince duyulması, en başta ses telinin uzunluğu ile alakalı bir durumdur. Frekansı yüksek olan ince seslere "tiz ses", frekansı düşük olan kalın seslere "pes" ses deriz. Bir insan sesinin ulaşabileceği ortalama en yüksek aralık, yaklaşık olarak 8 oktavdır.


Bazı sesler, ses telinin boyu v.b. gibi etkenlerle ince; bazı sesler ise kalın duyulur.


Alto sese sahip olan kadınların büyük bölümü daha tiz sesle konuşmak istediği gibi... Diksiyon çalışmalarında gözlemlediğimiz en yüksek geri dönüşler arasında ise; erkek katılımcıların daha "bas" tonda konuşmak isteğidir.


Günümüzde pek çok şarkıcı, aktör, aktristin sesinin ince olduğunu fark ettiniz mi? Çok az sayıda kalın sese sahip erkek sanatçı görürüz. Demek ki; başarı sesin kalınlığında değil, ne şekilde kullanıldığıdır.


Siz de sesinizin özelliklerini keşfetmek için; bültenimize abone olarak, www.ankaradiksiyon.com seminer ve çalışmalarını takip edebilirsiniz.



690 görüntüleme2 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

2 Comments


neseilik
Jan 05, 2023

Evet , güzel ve eğitici bir konu. Maalesef tek bir konuda ses bilimcilerle hem fikir olamadım : Bence bir insanın varoluşundaki en temel ses kalp atış sesidir. Ses boyutunun düşük olması önemli olmamalı bence. Yanılmıyorsam hamileliğin 5. aylarından itibaren bu kalp atış sesi duyulabilmekte . Konuşma üzerine ele alıyorsak sesi , insanda evet doğum ağlamasını birincil tutabiliriz inancındayım. Sonuçta ne yazarsam yazayım, yazdıklarım sadece benim düşünce ve fikirlerim. Akademik ve bilimsel tartışmaları sizlere bırakıyorum .

Like

neseilik
Jan 05, 2023

Yaklaşık ekran üzerinde ses frekans dalga boyları çizgilerini görmeyeli yıllar olmuş. Resimde dahi olsa görmek güzel oldu. Sırf bu görsel için açtığım konu başlığındaki konuyu okumadan yorumumu yazıp paylaşayım istedim. Şimdi okuyabilirim.

Like
bottom of page